Şiir dili tabiî bir dildir. Bu dil, günlük konuşma diline yakın bir niteliktedir. Şiir dili, kısa ve eksiltili bir anlatım özelliği taşır. Şair az ve öz bir anlatım oluşturabilmek için, kelime seçiminde ve onları en uygun bir tarzda sıralamada titiz davranmalıdır. Şiirde kelimeler arasındaki uyum esastır. Şair, kelimelerin uzak ve yakın çağrışımlarından yararlanarak zengin anlamlar ve hayaller oluşturur. Şiir dili, bir dilin işlenmesi ve geliştirilmesinde de önemli bir rol üstlenir. Şair bağdaştırmalar yoluyla yeni ifade ve anlam zenginlikleri oluşturabilir. Özellikle alışılmamış bağdaştırmalar, şiir diline yeni ifade imkânları kazandırır. Şair, kelimelerin duygu değerlerinden yararlandığı gibi, eş anlamlı, çok anlamlı, zıt anlamlı kelimelerle yeni söyleyişler oluşturur. Dildeki deyim, atasözü, anlam sapmaları, benzetme ve çağrışımlar, şairin en önemli yardımcılarıdır. O, bütün bu imkânlardan yararlanarak yeni ve orijinal söyleyişler oluşturur. Kelimelerin tarihî, dinî ve kültürel değerleri ve çağrışımları özellikleri, atasözü ve deyimlerin anlam imkânları şaire çok önemli anlatım hazinelerinin de kapısını açmaktadır.
Şiirdeki kafiye, vezin, cinas, ritm ve yinelemeler de farklı çağrışımlar ve duygulanmalara zemin hazırlar. Kafiyenin oluşturduğu büyü, çoğu kez şairi tahmin edemediği ve asla düşünmediği bir ifadeye ulaştırır. Şiirdeki biçim özellikleri, geleneksel şiirin aruz veya hece ile yazılması, nazım biçimleri ve edebî türler, şairin belli bir disiplin içerisinde ve zor bir sınav neticesinde şiir yazmasını gerektirir. Bu da sanatçının kabiliyet ve birikimini ortaya çıkarmasını ve şartları bu yönde zorlamasını temin eder.
---
0% |